16 Mart 2008 Pazar

.bozcaada özlemi ve kızgınlıklar.

.kızdım. gerçekten kızgın ve kırgın hissedebileceğimi tahmin edemezdim. çok bencilce kızıyorum hala. bana gerçekleştiremediğim hayallerimi gerçekleştirmeyi başarıp sözünü etmek kadar büyük bir kötülük yapılamazdı. evet hala kızgınım. hem de duruma değil doğrudan insana. kötü bir niyet olmasa dahi arkasında umrumda değil. herkesin zayıf bir noktası vardır. işte bu da benimki. neden zorlayıp üstüme geliyorsunuz. gidemedim. kalamadım. ama buralarda oralarda sürünüyorum. kurtulamadım, kurtulmaya gücüm kalmadı istanbuldan. tek ihtiyacım olan biraz ada havasıyken kaldım burada. hem de bana sunulmayan teklifler varmış. bunu çok uzakta öğrendim. anladım ki istenmeyenim. bunu kabul edebilirim. hiç de aldırmam. ama zayıflığıma saldırıyı kabullenemiyorum. ya da kısmen kabullenip daha fazla susuyorum, susacağım.
adada güneş batarken en tahammül edilmez yerde, en huzurlu yeri buldum, durdum biraz orada. bir yerlere sürüklendim sürükledim. ama adada olamıyorum. belki de bir daha kimseyle orada olmayacağım. sessizce kaybolup yiteceğim. kimbilir, belki dönmem geri. henüz değil. ama yakın.

Hiç yorum yok: