her gece çıkılan gezilerde, çatıda mimarların tuzaklı sınıfından çatıya uzanıp ay dedeyi aradık, anladık ki götkafes onu da himayesi altına almış. mimarlar ya yoğun ve sınıf düzeninde birlikte çalışıyorlar ya da tek başlarına süit odalarda. ama hepsi sessiz. hele bir şehirciliği ziyaret etselerdi 90'lardan 70'lere müzik kuşakları, bitmeyen kahkahalar, otoket yardımı aktarımları çığrışları vs. ile karşılacaklardı. taşkışlanın .atı sınıfları geceleri ticarethaneye dönmüştü, görünüşe önem vermeyen insanalara özel kettle var idi, valla içeri danışmadık ama kettle sabahlara varan saatlerde şart. bizim özel mutfağımız var idi tabi, kettle da bir şey mi cam önü buzdolabımız, şarap mahzenimiz, dünyanın her yerinden çay çeşitleri vs...
o zaman resimli hikaye kitabıyla bu günleri özet geçelim;
biz seni çok sevdik emin onat,ancak sen bizi hep korkuttun. elindeki ne, lütfen söyle...
.tabi. uykuya yenik düşenler olmadı değil.
ve mimarların iletişim biçimi, ilanlar. kettle ilanını bir daha bulamadım, heralde satmışlar...
1 yorum:
sinavlar dersler girla.. gidilmesi, yetisilmesi gereken yerler sorumluluklar var. iste o vakitlerde yazilar girla. ne zamanki sakinlik geliyor hayatimiza iste orada duraksiyor sanirsam butun serzenisler.. bir haftadir ne ses var ne soluk. hayirdir :)
Yorum Gönder