4 Aralık 2010 Cumartesi

.the majority.


.ideale yaklaşan hayatlar üzerindeyiz, hayallerimizi unutmuş öylece yaşayıp giderken erteliyoruz. kimi zaman birileri bastırıyor o dış seslerimizi, sonra da biz kendi iç seslerimizi yok ediyoruz usulca. hepimiz "çoğunluk" un üyeleriyiz. "delice" ve belki de "serseri" tanımlanan hayatlardan kaçıyoruz. en "güvenli" olan şimdiki zamanın rutin hayatında sürüklenmeyi seçiyoruz, seçme şansımız var ise, gücümüz var ise.derinlere gömüldükçe gerçekliğimiz, yapmacık oyunlar içinde oluyoruz ve işte yeni gerçeklik.
.bir delirsem yeniden, bırakıp bütün alışkanlıkları, o bütün bilindiklikleri, sorsak sonsuz aynayla çevrili boşlukta sorsak, "gerçekten istediğin ne?". ve işte düşüş, o sorunun peşinde, geçmişi gelecek kurgularını, çevreden gelen sinir bozucu gülüşleri, alayları da katıp yanına susmak ve ilerlemek. soruyu unutmadan kaybolmak yine de. kayboluyorum, ama hala "çoğunluk"un içinde.

Hiç yorum yok: