20 Ocak 2010 Çarşamba

."heima" means what?....

evde olmanın rahatlığı, tambelliğe kaçışlarıyla mutlu günler geçiyor. biraz boş ve anlamsızcayım. yazmıyordum bile buralara, oysa tonlarca boş vakitlerimde uyuyordum. artık o zombi hallerde gri kelimelerle cebelleşen ben yok. aydınlıkta, yeşilliklerde uzun yollar gitmekte ve hiç de geri dönemeyen bir masal dünyasının karakteri var. kendimi de başkalarını da tanımlamaktan hiç hoşlanmam ama betimlemek de sakınca yok bence.
bu yazı neden yazıldı, amacı olmalı mıydı-ki sanki hayatta çok mühim amaçlarım var da şurdaki 3 satırın elle tutulur bir önemi olsun-hayatın neresindeyim nereye gidiyorum soruları ne kadar da gerekli? sorular ve cevapsızlıklardan oluşan dünyada şu anda peşinde olduğum şey "yaşamak". ölümün soluğunu beklemek değil, mutluluğu paylaşmak ve yaşamak yine.
ozan abi soruyor bana, hayata karşı motivasyonum ne diye, paylaşmak ve keyif almak yaptığım yarattığım her şeyden. birinin mutluluğu kadar motive edecek bir şey yok sanırım hayatımda. üretmek bir de. üretmek ve paylaşmak. umutsuz satırlar da benim, bunlar da benim. insan gözlereini kapayıp açasıya gidip geliyor, değişiyor. şimdi tembelliğin molasından çalışmaya geçiş...

1 yorum:

Travis dedi ki...

genel bi durummuş