26 Haziran 2008 Perşembe

.babe i'm gonna leave you.

.cried my eyes out.

.aradan yıllar geçti, 4 yıl kadar. çoçukluğun paylaşıldığı yaz aylarından geriye kalan birkaç fotoğraf ve gazeteden kesilmiş bir vesikalık var. eksikliği büyüyen ve bir kayıp. çoçukluğun bir yarısı yok bende 4 yıldır. denize girmek o denizde daha zor. o yollardan yürüyüp eve gitmek daha zor. gece ateşböceklerini izlemek, yıldızların kaymasını beklemek dalga seslerine karşı tek başına. hepsi uzak, eksik.

.can't scream, still can't.

.evimde olmak çok zor, ulaşamadığım ve paylaşamadığım için. kendini anlatma çabası boşuna ve anlamsız geliyor yine. denemek istemiyorum daha fazla. biraz daha sabredip hayatımı şekillendiriğim biçimde yönlendirmek istiyorum sadece. evden uzakta, gökyüzü altında. kendimi attığımda bir tepeden, süzülürcesine inmek gibi. sadece bu kadar.

.i get lost on this unknown planet.

.nerde olduğunu bilmek her zaman rahatlatmıyor insanı. bildiğin sokaklarda bilinçsizce gezinmek, kaygısız olmak arzusu var daralan zamanlarda. sorgulamamak, o binada kimin yaşadığını düşünmeden, o merdivenlerde biten gecenin kahkahasını duymadan, karanlıkta sokak lambası altında gözyaşlarını hissetmeden, geçmişin her anını bir süreliğine hissetmek ve hatırlamak zorunda kalmadan. böyle bir kayboluş ve yitiş.

.soon be gone into the wild.

biraz daha vaktim var şehirlerde yaşanacak. ama çok değil. istediğim bu değil. kalabilmek mümkün değil. yazılar, suskunluklarla birlikte her şeyi bırakıp gideceğim birdenbire. kendimi daha fazla zorlamadan. kimse mutsuz olmadan.

Hiç yorum yok: