11 Aralık 2009 Cuma

.git-gel halleri.

.halet-i ruhiyesi git gellerle dolu bir kişilik olarak ben-ki bir süredir sabitliğini koruyan bir mutlu, gülümser bir haldeydim-şimdilerde sevgili emektarın(yaşlı laptopum)git-gellerine eşlik etmeye başladım. sonra düşündüm ki, gerekli- ama ne kadar gerekli- bir bağım(lılığım)ız var bu teknolojiyle. evet var. zorunlu gibi gözüken ama aslında gereklilği bile tartışılır bir bağ. yetmiyori daha fazlasını istiyoruz. aslında bunu insan ilişkilerinde de görmek mümkün. sen kendinden verdikçe o daha çoğunu istiyor, sonra da anlam veremediğin bir bitkinlik bir yılgınlık. sadece tüketmeye kurgulanan beyinlere doğru evriliyor ve kabulleniyoruz sadece. sonsuza yakın veri var önümüzde, dikkatimiz dağınık ve neye nasıl tepki vereceğimiz artık karışıyor, otomatik pilota alıp gidiyoruz bir kıyamete. bir durup düşünme sürecine girebilmek için özel bir çaba sarf etmemiz gerekiyor gibi gözükse de aslında her şeyi biz büyütüyor, abartıyoruz. bu da duyumlardan geliyor biraz. basitleştirmedikçe hayatı hep yokuşa sürüyoruz. yokuşa sürdükçe "öff"ler yükseliyor. oysa yokuşun sonunu gördüğümüzde daralan nefesimize değecek gibidir çoğunlukla. zora süren biz, daralan biz, o zaman ne keyfi kaldı ki?

.nerden başlayıp nerden çıktım ben de bilemiyorum. bir sonuca varmaya çalışmıyorum sadece bir düşünsel akışa bırakıyorum kendimi. yazmak istediklerim bunlar değil belki ama yazabildiklerim bunlar. zihnimdeki imgeler kelimelere yansımasa da şimdilik-ya da en azından yazılmasa da buraya-git gel halleri bunlar.

Hiç yorum yok: