23 Kasım 2008 Pazar

.dark and lost.

.birer birer elimden kaydı taşlar. oysa hepsini çok severdim, hala seviyorum. hırçın dalgaların arasında bulmuştum onları kayıp bir sahil akşamında. sonra sabah güneş üstüme doğarken titreyerek uyanmıştım soğuk kumların üzerinde. deniz durgun, hava ılıktı artık. kumlara vurmuştu başka güzel taşlar. hepsini topladım, ceplerime doldurdum. daha da soğuktum artık. adımlar hızlandı, ısınma belirtisi yoktu. güneşin yükselmesini algılıyor ama hissedemiyordum. denizden uzaklaşmak istemiyordum. suya dokunmaya ihtiyacım vardım. daha çok titreyerek. kayalar vardı hemen ilerde. ulaştığımda azalmıştı taşlarım. neden bilmiyordum. soğukluğumdan belki de. yine de hala yanımda olanlar vardı. çaba göstermedim hiçbir şey için. sadece oturudum ve dalgalara bıraktım kendimi yavaşça. ıslandım, titredim, dalgalar geldikçe kaybettim taşları. yakaladım, sımısıkı sardım onları. ama barınmak istemiyorlardı. baskı altında hissediyorlardı belki de. kayıp gittiler elimden. çağırdılar sonra ama rahatsız hissettim yanlarında kendimi. bu sefer ben kaçıyordum. sessizce. daldım. nefesim yettiğince kayboldum denizin içinde. çıktığımda sudan kimse yoktu. kendimle kalmam izin verin. sadece bunu istiyordum. lost.

Hiç yorum yok: