31 Ekim 2010 Pazar

.insan'dık.

.hepimizin kendiğini sandığı kadar, insan'dık. şüphelerim var bu konuda çoktan beri. ihtiyaçlarımızla, şımarıklıklarımız birbiri içinde artık.
incintikçe incittik, kırdıkça parçaladık, unuttuldukça unutturduk...
kızdıkça nefret edesiye bekledik. hepimiz insan'dık. hata yaptık ama hep başkalarının hatalarını gördük. hep suçluyu aradık sokaklarda, yanıbaşımızda duran benliğimizi yok sayarak. ne kendimize saygımız ne de sevgimiz kalmıştı. sadece "öteki"leri "diğer" ihtimalleri taradık.
ne yapsak fayda etmezdi, yaranılacak kimse yoktu. hepimiz insan'dık, artık sadece "ben" ler ve "sen" ler vardı. insanlar değiliz.
hep "üzgünüm" dedik. özür dilemeyi unuttuk. oysa çok basitti, mucizevi kelimeleri yırtıp attık ki kimse bilemesin diye. hep "ben" vardı bundan sonra, "biz"ler öldü.
insan olmayı özlemedik bile, farkında değiliz hala.


bu kadın söylüyor.

23 Ekim 2010 Cumartesi

.boşluğun kerameti.

.bütün içinde çelişen aktivitelerdeyim.buruk bilekle evde oturmaya tahammül edemeyip günün aydınlık kısmını uyuyarak geçirdim. peki başka?uyanık olduğum anlarda yüksek lisans programlarına bakar halde ve online dizi izleme peşindeydim.tam bi ev kadını oldum.hadi bakalım

10 Ekim 2010 Pazar

.the story of today becomes the dream of tomorrow.

.dün bugün şimdi.uzaktan çok yakın olan şimdinin rivayeti.
.ne mutlu ne mutsuz.ne huzurlu ne huzursuz.bir yanın gitmeye çalışırken diğer yanların hep bitkin.

rakının ağzımdaki tadı ne güzel değil mi diye düşünürken bir sonraki günler yok,sek bi uyku çek bana barmen diyen gözlerim var uzaklara dalan.kocaman boşluklar içinde bir dalıp bi çıktığım hayallerden gerçeklere yeniden büyük kara parçaları az bi nefeslenip dinlenmeyi arzuladığım ya da dinlenmemeye çabaladığım.çelişkileri yutup hazmetmeden saklarken midem, ne ağrı ne sızı, sadece kurumuş kan tadı,biraz da tuzlu gözyaşı. şimdi ve sonra, çok mühim değil.

neden ve nasıl varım?olmak istediğimden ne kadar uzaktayım.nerede kayboldum.ne zaman yokluğunu hissettim,ne kadar üşüdüm,nerden geldim, nereye?....