12 Eylül 2010 Pazar

.begin to fall.

.uzun bir sessizlik.daha doğrusu boşluk.şimdi de büyüyen boşluklarda yüzme zamanı.
şöyle bir durup yakın geçmişe bakınca ne görüyorum ki,bomboş(k).
ne zaman buldu isem o huzuru,ne kadar sakinleşti ise hayatım,işte o zaman içimdeki böcek ölmeye başlamış belki de.ya da her şeyi bir zaman çizgisi üzerinde kesiştirmek olmamalı mesele.
bir yol vardı,o yol çatallamış belli ki,parça parça akmış içimdekiler.sonra yitmiş belli ki bazıları.azaldım mı çoğaldım mı bilememişim hiç.şimdi yok oluyormuşçasına sarılacak bir şeyler arar haldeyim.
-neler yapıyorsun?
-...
-?
-hiçbir şey!!.(bunu duymak istemeyen benim sadece,oysa o masumca sordu)
hiçbirimiz hiçbir şey bırakmayacak olsak da kocaman dünya da varolduğunu hissetmenin bir yöntemi var herkese göre.ya da bir dostun tabiriyle,motivasyon,o enerji işte.fıkır fıkır eder için hani de öyle güzel gelir ki her nefes.gerisi yalan dolan.şimdi al-ver nefes işte.peki ya sonra?korkulu rüya.peki ya sonra?!!cevabım var mı?hayır.
henüz 1 adım gerideyim.uçurumun ucunu görmedim tam.ya da daha da merak edip uçmayı denemedim boşluğa,daha büyük boşluklara.belki de tıpkı o güzel çocuklar gibi uçabilirim.